Vitaminler, mineraller ve diğer doğal besin takviyeleri zarar verebilir mi? Bu tür endişeler genel olarak kullanıcılar ve bazı sağlık personeli için gündeme gelen endişelerdir. İşin aslı sadece birkaç vitamin ve mineralin toksik seviyeleri vardır.
Fazlasını aldığınızda herhangi bir şey – su bile – zarar verebilir. Ama vitamin ve mineraller güvenli maddeler arasında kabul edilebilirler. Çoğunun toksik seviyeleri için gereken dozlar çok yüksektir. Günlük tavsiye edilen dozlar normal yetişkinlerde herhangi bir zarara yol açmaz. Ancak burada “normal” terimi, sürekli olarak herhangi bir ilaç kullanmayan ve herhangi bir ilerlemiş kronik hastalığı olmayan kişiler içindir. Kronik hastalıklar için sürekli ilaç kullanımları vitamin ve mineral ihtiyacını arttırıp azaltabilir veya bir besin takviyesinin sorun yaratmasına neden olabilir. Böyle durumlarda doktor veya eczacınıza danışmanız gerekir.
Bazı kullanıcılar yan etki riskleri nedeniyle ilaçlarının yerine besin takviyesi kullanmayı düşünebilir. Ancak uzun süredir kullanmakta olduğunuz ilaç, hormon vs. türü hiçbir maddeyi doktorunuzun kontrolü olmadan aniden kesmek iyi değildir. Genel olarak besin takviyeleri uzun süreli ilaç kullanımının yerine geçemezler.
TAKVİYELERİN ETKİLERİ

Genelde insanlar genel sağlığı sürdürmek veya bir hastalığı önlemek için takviye almaya başladıkları zaman kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtirler. Kendilerini daha sakin, daha enerjik hissederler ve daha az hastalığa yakalanırlar. İnsanlar üzerinde takviye olarak alınan vitamin ve minerallerin yaşam süresini uzatıp uzatmadığına dair net veriler yoktur ancak yaşam kalitesini yükselttiğine dair kayda değer çalışmalar vardır.
Bunun yanında özel bir problemi önlemek için takviye kullananlar bunların etkili olup olmadığını daha iyi tanımlayabilirler. Örneğin cilt sorununuz olduğunu ve hidrolize kolajen veya beta carotene aldığınızı varsayalım. Cildinizde sorun kalmazsa takviyenin etkili olduğunu bilirsiniz. Ya da normalin hafif üzerinde yüksek tansiyonunuz olduğunu ve dikkatli bir beslenme programı ile Coenzyme Q10 ve magnezyum aldığınızı düşünelim. Tansiyonunuz normale döndüğünde besin takviyelerinin sizin için etkili olduğunu bilirsiniz. Ancak besin takviyeleri bir gecede etkili olamazlar. Eğer çok sinirli ve stresli iseniz yatmadan önce B-kompleks vitamini alıp sabaha rahat ve sakin kalkmayı bekleyemezsiniz. Biraz zaman tanımanız gerekir – şüphesiz ki sonsuza dek beklemeniz de gerekmez! Genel olarak, takviyelerin pozitif etkilerini 3 veya 4 haftada görmeniz gerekir. İstisnalar şüphesiz vardır, çoğu takviyede beklemek gerekirken, biyoaktif peptitler gibi spesifik takviyeler daha hızlı sonuç verebilirler.
Bir takviyeyi spesifik bir sorun için kullanıyorsanız 3-4 hafta kadar önerilen dozlarda kullanmak etkilerin görülmesi açısından yeterli olacaktır. Eğer bir ay sonunda yine istediğiniz etkiyi göremiyorsanız kullandığınız takviye sizin organizmanızda çalışmıyor olabilir, takviyeyi bırakmak yada değiştirmek daha doğru olur.
Genel olarak spesifik bir sorun için kullanılan takviyeler 6 ay boyunca alınabilirler. Bu süreç sonunda dozu düşürmekte veya ara vermekte yarar vardır. Eğer sorun tekrarlarsa bir süre daha takviyeye devam etmeniz gerekiyor demektir.
Vitamin ve mineral takviyesi değişkenlik gösteren bir süreçtir. Vücudunuzun zamanla geçirdiği değişimler vitamin ve mineral ihtiyacınızda da değişikliklere yol açar. Örneğin enfeksiyon durumunda C vitamini ihtiyacı yada ağır stres altında magnezyum ve B-kompleks vitaminlerine olan ihtiyaç artar. Eğer düşük dozlarda istediğiniz etkiyi alabiliyorsanız doz yükseltmeye gerek yoktur. Örneğin 500 mg C vitamini ihtiyacınızı karşılıyorsa 1000 mg’lik vitamin C alımına gerek yoktur.
TAKVİYELERİN SAKLANMASI
Takviyelerin potansiyel etkileri bir süre sonra azalmaya başlar. Vitaminler genel olarak 2-3 yıl kadar potansiyellerini korurlar. Mineraller daha uzun süre dayanırlar, olası bir bozulma da mineralden değil yardımcı maddelerden dolayı oluşur. Sigorta olarak takviyelerin son kullanma tarihine dikkat etmek iyi olur. Takviyeler serin, kuru ve ışık almayan yerlerde saklanmalıdır. Buzdolabı çok soğuk ve nemli olduğu için takviyelerin çoğu için ideal saklama yerleri değildir. Pek çok insan takviyeleri buzdolaplarının üzerine koyarlar – ki bu da sıcak bir yer olduğu için ideal değildir. En iyisi oda sıcaklığında kapalı bir dolapta saklamaktır.