29 Mart 2025’te Türkiye saatiyle 13.57’de gerçekleşecek olan Koç burcundaki parçalı Güneş Tutulması bir dönemi kapatırken önümüzdeki altı ayı şekillendirecek adımları atmamıza neden oluyor.
Dünyanın en büyük savaşıdır kendin olabilmek… Yalnızlığı ve öteki olmayı göze alacak cesareti kucaklayıp, kendi arzuların doğrultusunda ilerleyebilmek.
Peki, ne kadar hür, özgür ve bağımsızız?
“Kendimizin sandığımız düşünceler, seçtiğimize inandığımız inançlar… Gerçekten özgür irademizin ürünü müydü bunlar? Yoksa biz sadece sunulan seçeneklerden birini mi seçtik? Arzu Gökkuşağı kitabında Augusto Boal’in şu sözleri geliyor aklıma:
“Ben” kimdir? Kişi mi, kişilik mi, yoksa persona mı? Karar vermek bizim için çok kolaydır – kaderci bir biçimde neysek oyuz, nokta, hikâyenin sonu. Ama aynı zamanda – daha yaratıcı bir biçimde – oyun kâğıtlarının yeniden dağıtılabileceğini hayal edebiliriz. Bu olasılıklar dansında, farklı güçler farklı zamanlarda sahneye çıkarlar – potansiyel olan eyleme dönüşebilir.”
Bu bana ait ya da bu benim dediğimiz kişiliğimiz, gerçek benliğimiz mi? Yoksa bir zamanlar içimize yerleştirilen ya da bizim yerleştirdiğimiz tohumların şu an görünür hâli mi?
Bir yere bir ekim gerçekleşmişse, burada özgür ve özgün bir seçimden bahsedilebilir mi?
Koç-Terazi Aksındaki Tutulmalar: Kimdik, Kime Dönüştük?
Koç-Terazi aksında gerçekleşen tutulmaların sonuncusunu 29 Mart 2025’te yaşayacağız. 20 Nisan 2023’ten beri süregelen bu döngü, bize kim olduğumuzu, nerede başlayıp nerede bittiğimizi öğretti.
Kendimiz olmaktan bizi alıkoyan her şeyle tek tek yüzleştik. Bağımsızlığın, bireyselliğin ve başkalarını düşünerek de kendimizi merkezde tutmanın ne demek olduğunu anladık.
Fevri, asi ve aceleci kararlarımızın doğurduğu sonuçları gördük. Enerjimizi nasıl kullanmamız gerektiğini, gerçek gücün içinde irade ve sabır barındırdığını fark ettik. Ne için savaştığımızı bilmezsek, yanlış savaşın içinde kendimizi kaybedeceğimizi öğrendik.
El âlemin ne dediğini umursamadan, hayatımıza katkı sağlayan insanlarla gerçek ilişkiler kurmamız gerektiğini idrak ettik. Bu süreçte belki de hiç olmadığımız kadar girişken, yenilikçi ve korkusuz olduk. Daha önce cesaret edemediğimiz birçok şeye cesaret ettik, yenilikler yaptık, köprüler yıktık ve yenilerini inşa ettik.
Savaştıklarımızı sevdik. Sevdiklerimizle savaşırken bulduk kendimizi.
Ve birçoğumuz, kendimizi ve hayatımızı yeniden inşa ettik.
29 Mart 2025: Yeni Bir Kimlik, Yeni Bir Dünya
29 Mart 2025’te Koç burcunda gerçekleşecek parçalı Güneş Tutulması bize şu soruları yöneltiyor:
Kimdik ve kime dönüştük?
Kurduğumuz dünya düzeninde nasıl bir karakteriz artık?
20 Nisan 2023 itibariyle attığımız adımların sonuçlarını göreceğimiz, ektiğimiz tohumların büyümesini izleyeceğimiz bir döneme giriyoruz.
İnsan ilişkilerinden öğrendiklerimizle yeni bir çevre düzenliyoruz. Bizi tanımladığını sandığımız ama aslında öyle olmadığını fark ettiğimiz kimliğimizi yeniden şekillendiriyoruz.
Önümüzdeki altı ay içinde kahramanın yeniden doğuşuna şahit olacağız. Kendi hayat hikâyemizi yeniden yazacağız.
Hepimiz, işte şimdi başlıyoruz!
20 Nisan 2023’te aynı soruyla başlamıştım tutulma yazılarıma. Ve şimdi, son yazımı yine o soruyla kapatıyorum:
Kimsin sen?
20 Nisan 2023 – 29 Mart 2025 arasında yaşadıklarına bakınca, aynı cevabı verebiliyor musun?
Maddi kazançların ve kayıpların, hayatına giren yeni kişiler ve vedalaştığın insanlar, cesurca attığın adımların sonuçları… Başkalarından medet umarak kaybettiğin zaman seni kime dönüştürdü?
2025 yılı, hayatı kurban ve kurtarıcı, hayalperest ve gerçekçi yönleriyle test edecek.
Kim olduğunu bilmek ve neye dönüştüğünü görmek, savrulmana engel olacaktır.
Şimdi kendine sor: Kimsin sen ve yapabileceklerin ne kadar?
Bu tutulma önümüzdeki altı ayı şekillendireceği gibi geçmişten bazı zamanları da tekrar tetikleyecek. Mart, Nisan, Ekim ve Aralık 2024’te yaşananlar bazı konular yeniden gündeme gelebilir, benzer temalar yaşanabilir, o tarihte başlayan konular bu tutulma ile tamamlanıp yeni bir dönemin başlamasına neden olabilir.
